Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Felsefe (2) – Gerçeğin Gizgin Araştırıcısı Buddha ve Öğretisi

Gerçeğin Gizgin Araştırıcısı Buddha ve Öğretisi ‘’Gördüğün her şey, hayvanlar, insanlar, birlikte yaşadığın insanlar, hepsi aynı şeydir. Sen de o ‘’aynı’’nın içindesin. Yani Tanrı’nın soluğundan bir nefes, hepsi bu. ‘’ Bu bütünlüğü tam olarak kavrayabilmek için Hintli rahipler çok ilginç bir yöntem geliştirdiler. Sık ağaçlarla dolu bir orman içine çekildiler ve orada sadece düşündüler: saatlerce, günlerce, haftalarca, yıllarca. Yere bağdaş kurarak ama vücutları dimdik oturdular, sessizce hep toprağa baktılar. Mümkün olduğunca az nefes aldılar ve az yediler. Evet, bunlardan bazıları kendilerine bu yolla özellikle eziyet ettiler. Böylece olgunlaşacaklar ve bunun için gerekli bedel olan acı çekmeyi de göze alacaklardı. Tanrı’nın nefesini de böylece içlerinde hissedeceklerdi.  Bu kutsal adamlar, acı çekenler ve gezip dolaşanlar Hindistan’da 3000 yıl önce bir hayli fazlaydı ve bugün bile bu tür insanları görmek mümkündür. Ama bunların içinde biri vardı ki, diğerlerinden çok farkl

Serbest Patika (1) - Newton Çarkı ve Yavaş Yaşam

Serbest Patika (1) - Newton Çarkı ve Yavaş Yaşam Dönüp de geçmişe baktığımızda zamanın ne kadar da hızlı aktığını düşünürüz çoğu zamanlarda. Fakat zaman dediğimiz bu ‘’döngü’’   her zaman aynı hızla mı ilerliyor ? Yani en yakın arkadaşınız kritik bir ameliyat geçiriyorken kapıda sizin beklediğiniz süreyle, yine en yakın arkadaşınızla bir barda akşamüstü eğlenirken geçirdiğiniz süre birbirine gerçek anlamda eşit mi ? Birinci durumda zaman ne kadar yavaş geçiyordu halbuki, dakikalar geçmek bilmiyordu. Her saniye ayrı ayrı düşüncelerle   dolu   geçirdiğimiz bu vakitle, ikinci durumda zamanın nasıl geçtiğinin farkında olamayacak kadar hızlı geçen vaktimizin,   döngümüzde aynı yere sahip olması gerekiyordu. Peki, şöyle bir geriye dönüp baktığımızda ilk duruma dair mi çok şey hatırlıyoruz yoksa ikinci durum mu hafızamızda bu kadar yer ediniyor ? Cevabı oldukça belirsiz bir soru açıkçası. Tam bu sıkıştığımız durumlarda bize her zaman yardım eden iki şey vardır : Bilim ve Felsefe. B

Edebiyat (1) - Edgar Allan Poe ve Acılarla Dolu Hayatı

Edgar Allan Poe ve Acılarla Dolu Hayatı Poe’nun hayatı gerçekten duyduğumuz kadar berbat mıydı ? Belki de duyduklarımızdan daha da berbattı Poe’nun hayatı. Şiir ya da öykü yazmak için kalemi eline aldığında korkunç hayatından izler görülebiliyorduk. Yazdıkları tam olarak özyaşam öyküsü sayılamaz ancak kişisel tarihiyle ilgili izler taşıdığı da kuşku götürmez. Poe’nun hayal gücünün gelişmesinde onu etkileyen en önemli kişi annesidir. Annesini görenlerin söyledikleri tek bir ortak cümle vardı : ‘’Bugüne kadar yaşamış en güzel insan...’’  Poe’nun annesi Elizabeth İngiltere’de doğdu fakat ailesi o 8 yaşındayken İngiltere’den Amerika’ya göç etti. 10 yaşındayken tüm dikkatleri üzerine çeken bir oyuncu olmayı başarır. 13 yaşındayken onu aileye ait tiyatronun başoyuncusuyla evlendirirler. Kocası, evlendikten henüz bir yıl sonra vefat eder. Aynı tiyatro topluluğu o sıralarda erkek oyuncu ihtiyacı çeker ve birçok başvuru içinden tek bir kişiyi; ince, beyaz tenli, yakışıklı ve bir o kadar

Felsefe (1) - Platon ve Mağara Alegorisi

Şüphesiz ki Platon günümüze kadar gelmiş geçmiş en önemli filozoflardandır. Toplum ve devlet düzenini eleştirdiği ‘’Devlet ‘’ adlı kitabının 7. Bölümünde Mağara benzetmesiyle toplumu eleştirmiştir.Tabii bu benzetmesi günümüzde de hala geçerlidir ve birçok alanda toplumu aydınlatmaya ve yol göstermeye devam etmektedir. Biz de ‘’topluma eğitimin etkisini ve doğamızın eksikliğini’’ bu alegoriyle anlatmaya çalışacağız... Şimdi mağaranın içinde tutsak,mağaraya zincirlenmiş, dış dünyadan habersiz ve nerde olduğunu göremeyen bir insan topluluğu hayal edelim. Aynı zamanda içerde doğal ışık yoktur,duvarları rutubetli ve oldukça karanlıktır. Bu insanların görebildikleri şey sadece mağaranın duvarları ve dışarıdan yansıyan gölgelerdir. Mağaranın içindeki insanlar, dış dünyadan yansıyan gölgelerin( hayvan, insan,bitki vb.) oldukça büyüleyici olduğunu düşünürler ve doğal olarak bundan   etkilenirler. Gölgelere kendilerini o kadar kaptırırlar ki gerçek olduklarını düşünmeye başlarlar. Eğer bun